Çocuklarda Dürtüsel Bozukluklar


Dürtüsellik "sonunu düşünmeden konuşma veya eylemde bulunma" olarak tanımlanabilir. Bu durum çocuklar için özellikle doğumdan itibaren hayatlarına yön veren olgudur. Doğumdan itibaren bebeklerde dış dünyayı kavrama kabiliyeti olmadığından dolayısıyla dürtüleri ile hareket ederler.Ancak zaman içerisinde başta aile olmak üzere çevresinin de etkisiyle hem kavrama kabiliyeti geliştiğinden hem de bu dürtüleri kontrol etmeyi öğrendiğinden eylemler üzerinde dürtülerin etkisi azalır. 

Çocuğun 2 yaş ve öncesinde kavrama kabiliyetinin gelişmesi tam olarak gelişmediğinden bu dönemde yaptığı tüm olumsuz davranışlar ve dürtüsel hareketler aile ve çevre tarafından olumlu bir şekilde tolerans ile karşılanabilir. Ama bu durum çocuğun büyümesine orantılı olarak azalmadığında hem aile hem de dış çevre bundan olumsuz etkilenir.Düşünsenize çocuğunuzun sürekli sabırsız tavırlar içinde olması, beklemeye tahammülü olmaması, kural tanımaz ve sürekli otoritenize karşı gelmek istemesi, kafasına göre hareket etmek istemesi ne kadar katlanılabilir bir durum olabilir ki ? Üstelik bu durum size de çocuğun kendisine de zaman zaman zararlar verebilmektedir.

Çocuğun dürtüsel bozukluklar yaşaması aile ortamından ziyade dış dünya ile bağlantı kurduğu durumlarda çok daha fazla kendini gösterir.Örneğin bu tür dürtüsel bozukluğu olan çocukların diğer çocuklar ile beraber zaman geçirdiği veya oyun oynadığında sürekli kendi istediklerinin olması istemeleri, oyunun kurallarına müdahale etmeleri ve kafalarına göre oyunu yönlendirmek istemeleri diğer çocukların dürtüsel bozukluk yaşayan çocuklar ile aralarına mesafe koymasına neden olabilmektedir.Hatta bu durum çoğunlukla aralarında kavga çıkmasına da neden olur.

Diğer bir olumsuz yön ise bu tür çocuklar genelde korkusuz ve şiddet eğilimlidir. Bu durumda da çocuğun gitmemesi gereken yerlere gitmesi, yapmaması gereken şeyleri yapmaya çalışmasına sebebiyet verir. Böylece de potansiyel olarak her an bir tehlikeye maruz kalabileceğini ön görmek yanlış olmaz.

Dürtüsel Davranış Nasıl Ayırt Edilir?

Söz kesme

Dürtüleriyle hareket eden çocuklardan yapmak istediği davranışı veya eylemi anında yapmak istemesine bağlı olarak sıklıkla çevresindekilerin sözlerini keser. Bu ailesinden biri olabileceği gibi okul ortamında arkadaşları ve öğretmenleri de olabilir.

Sabırsızlık

Dürtüleriyle hareket eden çocukların beklemeyi sevdiği söylenemez.Bu durumda da kafalarına buyruk oldukları ve istediklerini o an yapmaktan çekinmeyeceklerini anlamamız gerekir. 

Uygunsuz iletişim

İçlerinde bulunan bu sabırsızlık onların iletişimini de etkiler. Öyle ki söz kesme ile başlayan bu iletişim bozuklukları onların uygun olmayan anlarda konuşmasına, bağırmasına veya ani tepkiler vermesine kadar gidebilir. 

Tehlike

Dürtüsel çocuklar sonuçlarını düşünmeden tehlikeli davranışlarda bulunabilirler. Akıllarına ilk geleni yaptıkları için durumu kavrama gibi bir durumları yoktur ve eyleme geçirdikleri davranışların ne gibi bir sonuç doğuracağını veya nasıl bir tehlikeye maruz kalabileceklerini hesaplamazlar.

Dürtü Bozukluğu Sebepleri

Genel olarak çocuğun bu tarz davranışlar sergilemesi ailenin yanlış eğitim vermesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.Ailenin erken çocukluk döneminde çocuğa belli sınırlar koymaması, çocuğa disiplin kazandırmaması, doğru şekilde otorite koyamaması sebebi ile çocuğun sınır ve kural bilmeyerek, her isteğinin yapılması sonucu çocuğun bu yaklaşımları istismar etmeyi öğrenmesi de çocukta dürtü kontrol bozukluğunun gelişmesini sağlayabilir. Aynı zamanda özdeşim yapılan uygunsuz aile modelleri, dürtü kontrolü olmayan anne ve baba, evde şiddetin ve çocuk için ağır cezaların olması, evde alkol kötüye kullanımı da dürtü kontrol bozukluğunu geliştirebilen nedenler olarak sıralanabilir.
Ancak bu tür dürtü bozukluklarının bir diğer sebebi de kalıtsal olabilmektedir. Aileden genetik olarak gelen bu durumda dürtüsel bozukluk yanı sıra çocukta hiperaktivite de olabilmektedir. 

Dürtüsel Bozukluklarda Tedavi

Bu tür davranış bozukluklarında çoğunlukla psikolojik destek almak gerekmektedir. Özellikle de genetik yatkınlık olan çocuklarda bu tür sorunlar destek almadan çözülememektedir. Ancak hafif olan ve daha çok ailenin çocuğu yetiştirmesinden kaynaklanan sorunlarda ailenin bilinçlendirilmesi ve çocuğa karşı doğru yaklaşım da tedavide etkili sonuç verebilmektedir.


BeYza

Araştırmacı sorgulayı bir anne.. 3 yaşında çocuğum ile beraber hayatı sorguluyor doğru bilinen yanlışları düzeltmeye çabalıyorum.

*

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski